Kopukluk

Geçen ay bu blogun açılışının 15. yıl dönümüydü. Yıllardır burada yazmasam da bu hiç yazmadığım anlamına gelmiyordu. Sadece çizgi roman incelemeleri yazmaktan kurgu metinler yazmaya geçmiştim. Yazdığım öyküler çeşitli gazete ve dergilerde yayınlandı.

Elbette hayalim çizgi roman yazmak olsa da o gün gelene kadar bir şeyler üretmem gerekiyordu. Ben de çizgi romandan sonra yapabileceğim en güzel şeyi yapmaya çalıştım ve her öyküye özel bir illüstrasyonun yer aldığı bir öykü kitabı çıkardım.

Tekin Yayınevi’nden çıkan kitapta kaleme aldığım toplam 12 öykü ve yetenekli dostum Mert Baran’ın her öykü için özel olarak çizdiği 12 illüstrasyon yer alıyor. Kitabın önsüzünü ise bir başka dostum Burak Abatay kaleme aldı. Her çizgi romancının arşivine katmak isteyeceği güzel bir iş olduğunu düşünüyorum.

Buradaki yazılarımı zamanında takip ettiyseniz öyküleri de seveceksinizdir. Umarım kitabı alıp, paylaşarak bana destek olursunuz. Kitabı alabileceğiniz linkleri aşağıya bırakıyorum:

Amazon

idefix

D&R

Kitapyurdu

Sevgiler,
tengunner

Sarmaşığa Dolanan Hayatlar

İnsanlar da sarmaşıklar gibi bir şeylere tutunarak büyüyor. Ailemize tutunarak büyüyor, sonra bizi yetiştirirken yeterince iyi bir iş yapmadıklarını düşündüğümüz için onları suçlayabiliyor, yetersizliklerimizin kaynağı olarak görebiliyoruz. Onların da bizim gibi karanlıkta yolunu bulmaya çalışan, etten kemikten ve kusurlu canlılar olduğunu çok geç fark ediyoruz. Yekta Kopan’ın yazdığı ve Levent Gönenç’in çizdiği ‘Sarmaşık’ çizgi romanını okuduktan sonra kafamdan geçen düşünceler işte tam olarak bunlardı.

Yekta Kopan’ın 2009’da yayınlanan ‘Bir de Baktım Yoksun’ kitabının ilk öyküsü olan ‘Sarmaşık’, Levent Gönenç’in çizgileriyle bir çizgi romana dönüştü ve geçen günlerde Can Yayınları etiketiyle yayımlandı. Öyküden daha önce haberdar olmadığım için bu bilgi beni ilk başta üzmüştü. Çünkü bu ikilinin elinden en başından beri çizgi roman olarak tasarlanmış bir hikâyeyi okumak isterdim. Ancak bu üzüntüm çizgi romanı bitirdiğimde çoktan ufuk çizgisine doğru yol almıştı bile. Kopan ve Gönenç eski dostluklarının da getirdiği uyumla, insanı alıp başka diyarlara götüren ve düşündüren bir çizgi roman ortaya çıkarmış.

Çizgi roman, bir yayınevinde çevirmenlik yapan ve aynı zamanda başarısız bir yazar olan karakterimizin mahallede baktığı kedi Goncagül’ün ortadan kaybolmasıyla açılıyor. Bir reklam tabelasında gördüğü evin, çocukluğunda çeşitli korku hikâyelerinde başrol oynamış, virane Yeşil Ev’i hatırlatması ile kahramanımız geçmişte Goncagül’ün bir kez daha kaçtığını ve Yeşil Ev’de bulunduğunu hatırlıyor. Bütün bu süreç boyunca karakterle hızlıca bağ kuruyoruz. Pek çoğumuzun hayatının bir döneminde yaşadığı, büyüdüğü mahallede favori bir kedisi olmuştur. Onu göremediğimizde endişelenmişizdir. Dolayısıyla kahramanımızın içine düştüğü durum çok tanıdık geliyor. Keza hikâyede büyük yer kaplayan Yeşil Ev de pek çoğumuz için çok tanıdıktır. Abimin okuduğu ilkokulun karşısında yemyeşil bir bahçe içerisinde metruk, iki katlı ahşap bir ev vardı örneğin. Abim okuldan geldiğinde o evle ilgili okulda kendisine anlatılan hikâyeleri anlatırdı. Evin içerisinde Yeşil Canavar’ın yaşadığını söylerdi. Annemle abimi okuldan almaya gittiğimizde Yeşil Canavar’ı görmek için hep o bahçeye bakardım. Kopan hikâyesi için seçtiği ögelerle hem karakterini hem de biz okurlarını geçmişe doğru bir yolculuğa çıkarıyor anlayacağınız.

Rotasını Yeşil Ev’e kıran kahramanımız orada Goncagül’ü değil ama hiç tahmin etmediği birini, öldü bildiği babasını evin bahçesindeki bankta otururken buluyor. Sonrası baba oğulun hesaplaşması, ayrılıklarını değerlendirmeleri ve aslında birbirlerinden de çok farklı olmadıklarını keşfetmeleriyle devam ediyor. 1978 yapımı Superman filminde Marlon Brando tarafından canlandırılan karakterin, oğluna veda ederken dediği gibi “Oğul, baba oluyor; baba da oğul…”

Not: Bu yazı 13.11.2020 tarihinde BirGün Kitap ekinde yayınlanmıştır.

Atlas Yolcu

Herkese merhaba! Yine yeni bir çizgi roman duyurusu ile karşınızdayım.

Bugün BirGün gazetesinin pazar ekinde çizgi romanımız yayınlanmaya başladı. Toplamda dört hafta sürecek ve her hafta bir bölümü yayınlanacak bu macerayı ben yazdım, Mert Baran çizdi, Tolgahan Bayhan renklendirdi ve Ekin Börteçin balonladı. Bu aralar corona yüzünden evde kalıyoruz ama bugün markete kadar giderseniz mutlaka bir adet BirGün alın.

Ekleme: 12.04.2020 itibariyle macera sona erdi. Umarız gelecekte de yazıp, çizmeye devam edebiliriz. Tam maceraya aşağıdan ulaşabilirsiniz. Sevgiler.

 

Site üzerinden okuyamıyorum bunun daha kolay bir yolu yok mu diyenler için de macerayı issuu’da paylaştık. Buradan ulaşabilirsiniz.

Wolfteam – Ezel & Azap

Herkese merhaba!

Bu çizgi romanı PC oyunu Wolfteam için hazırlamıştık ancak resmi makamlarca kabul edilmemişti. Oyuna eklenen iki yeni karakterin geçmişini kendimizce anlatmak için hazırladığımız bu çalışmayı ben yazdım, Ahmet Torun çizdi, Esin Karabenli renklendirdi ve Ekin Börteçin balonladı.

Huzurlarınızda;

Bitmeyen Kavga

Uzun bir aranın ardından herkese merhaba!

Biraz sonra okuyacağınız kısa çizgi romanı bundan yaklaşık 1,5 yıl önce Çizgi Fanzin için yapmıştık ancak Çizgi Fanzin’in yeni sayısı arafta takılı kaldığı için ve Mert’in güzel çizimlerini insanlardan sakınmaya daha fazla gönlümüz el vermediği için artık online olarak paylaşalım dedik.

Ben yazdım, Mert Baran çizdi.

Huzurlarınızda;

Bitmeyen Kavga